13 Aralık 2024

"Sesim geçiyor mu?"



Başlığa bakarsanız bu yazının bir serzeniş yazısı olduğunu anlayabilirsiniz. Bu yazı sonrası dileyen üzerine alınabilir...


Dostlar, mikrofon başına geçen bir HAM radyocu olarak, hepimizin bildiği bir gerçeği dile getirmek istiyorum: 

HAM radyoculuğun temeli olan samimiyet, bilgi paylaşımı ve saygı, bazen bir argo cümlesiyle gölgeleniyor. 

Evet, "Sesim geçiyor mu?" klişesinden bahsediyorum! 

Bu söz, frekanslarda yankılanan, kafa kaşıttıran, bazen gülümseten ama genellikle bir amatörlük simgesi olan bir ifade hâline geldi.

HAM Radyonun Altın Kuralları ve "Sesim Geçiyor mu?" Paradoksu

HAM radyoculuğun evrensel prensiplerini hatırlayalım:

- Teknik bilgi paylaşımı yap.

- Frekansı gereksiz yere meşgul etme.

- Herkesin frekansına saygı duy.

Fakat "Sesim geçiyor mu?" diyen bir operatörün bu prensipleri çok da ciddiye almadığını söylemek yanlış olmaz. 

Bu ifade, adeta "frekansta boşuna konuşuyorum, biri beni teselli etsin" diyen bir yardım çığlığı gibi algılanıyor. 

Oysa radyocu kardeşim, önünde VU metre var, mikrofon seviyeni görüyorsun. Sesinin geçtiğinden emin değil misin? Teknik bir sorun mu var? Yoksa sadece birileriyle sohbet başlatmak için mi bu absürt girişimi yapıyorsun?

Bu Sözün Yaratabileceği Absürdlükler şunlar...

Teknik Uyumsuzluk: Birisi "sesim geçiyor mu?" dediğinde, karşıdaki operatör doğal olarak yanıt verir: "Evet, sesin geçiyor." İşte, frekansta gereksiz bir diyalog başladı. Bu sırada acil bir çağrı yapmak isteyen bir diğer amatör, beklemede kaldı. Neden? Çünkü sizin "sesim geçiyor mu" şakanız havada süzülüyor!

Uluslararası Frekanslarda Komedi Malzemesi: Bir gün yabancı bir HAM operatörüyle iletişimdeyken “Sesim geçiyor mu?” sorusunu İngilizceye çevirdiğinizi hayal edin: "Is my voice passing through?" Karşı tarafın yüzündeki şaşkınlığı görebiliyor musunuz? Onlar teknik bir sorun olduğunu düşünürken, siz argo jargonu dünya çapına yaymış olursunuz.

Bu Cümleden Kurtulmak İçin Alternatifler Neler?

HAM radyoda, daha bilgili ve profesyonel görünmek istiyorsanız, aşağıdaki cümleleri tercih edebilirsiniz:

"Modülasyonum nasıl geliyor?"

"Ses kalitem iyi mi?"

"Anlaşılır bir şekilde duyuluyor muyum?"

Bu ifadeler, hem teknik bilgiye olan hâkimiyetinizi gösterir hem de iletişimde daha samimi ve profesyonel bir hava yaratır. Ayrıca, karşı tarafa "Bu kişi HAM kültürünü benimsemiş" dedirtirsiniz.

Sonuç: Frekanslarımızı Absürdlükten Arındıralım!

HAM radyoculuk bir hobi olmanın ötesinde, disiplin ve kültür işidir. "Sesim geçiyor mu?" gibi ifadeler, bu güzel dünyanın ciddiyetini sulandırabilir. 

Gelin, HAM kültürüne daha fazla değer katalım ve frekanslarımızı absürdlüklerden temizleyelim. 

Unutmayın, sesiniz sadece frekanslardan değil, amatörlüğünüzün kalitesinden de geçer.

Mikrofon sizde, dostlar! Sesim... pardon, yazım nasıl geliyor?😂😂

TA1BE/4 Ertan, Didim-Aydın 

Bilmeyenlere Not: 

"HAM radyo operatörü," amatör telsiz operatörlerini ifade eden bir terimdir. 

Bu kişiler, amatör telsizcilik adı verilen bir hobi veya profesyonel faaliyetle ilgilenirler. Amatör telsizcilik, dünyadaki diğer telsiz operatörleriyle iletişim kurmak, teknik bilgi geliştirmek ve acil durumlarda haberleşme sağlamak için kullanılan bir radyo iletişim şeklidir.

"HAM radyo operatörü" tabiri İngilizce bir terimden gelir:

HAM, başlangıçta amatör telsizcilik için kullanılan bir kısaltma değildir. Bu terim, tarihsel olarak amatör telsizcileri diğer profesyonel telsizcilerden ayırmak için kullanılan bir lakaptan türemiştir. Zamanla popülerleşmiş ve amatör telsizcilik topluluğu tarafından benimsenmiştir.

Türkçe'de bunun daha doğru karşılığı "amatör telsiz operatörü" ya da "amatör telsizci"dir.

Başka bir not: Radyo amatörlerine niçin "HAM" dendiğini hiç merak ettiniz mi? Bu kaynaktan okuyabilirsiniz: https://antrak.org.tr/genel/radyo-amatorune-nicin-ham-deniliyor/

73'lerrr meselesi




88 ile ilgili bir önceki "88'in yanlış kullanımı" başlığında bilgi verirken kısaca 73 ile ilgili de çok kısa bir bilgi vermiştim. 

Burada yeniden  bilgilendirmek istiyorum herkesi. Bilen zaten biliyor da, başka bir yanlış kullanım daha var onu da yazmadan geçemeyeceğim. 73'lerrr meselesi. 

Yorum altlarında bu yazı kaybolmasın diye makale türüne çevirdim, işin içine biraz espri ve serzeniş kattım, yazı ortaya çıktı. Bir okuyun bakalım. 73 konusunda neler demişim.

"73'ler, Abicim! Jargon o biçim!.."

(Başlığa gel, başlığa. Amatör telsizciler bu sihirli sayıların peşinden neden koşuyor acaba?)

Sevgili amatör telsizci dostlar, bir konuya açıklık getirmek gerek: 

73'ler diyerek birbirimize sevgiler-saygılar göndermek, kimimizin alışkanlığı, kimimizin ise gizliden gizliye başını iki elinin arasına alıp "Bu neyin kafası?" diye düşündüğü bir fenomen hâline geldi. 

Ama işin daha da garibi, bu "73'ler" kullanımı bazen öyle yerlere gidiyor ki, bunun tek kelimeyle bir "amatör argosu" olduğunu unutabiliyoruz.

73 nedir, nereden gelir?

Öncelikle, bu "yetmişüç" meselesi öyle durduk yere çıkmış değil. Mors kodunun çatırtı-patırtısı arasında "da da dit dit dit – dit dit dit da da" (bu arada okurken nefesinizi tutmuş olabilirsiniz) ile "sevgiler" demek işimizi epey kolaylaştırıyor. 

O eski zamanlarda mors üzerinden saatlerce telsiz başında oturan insanlar için bu, tam anlamıyla "görüşme boyunca çiçekler, böcekler, hoşluklar" diyebilmenin kısa yoluydu. 🙂 

Ancak iş sesli görüşmelere gelince, 73’ün büyüsü biraz dağılmaya başladı. 

Şöyle düşünün: Bir dostunuzla kahve içerken ona, "Sevgilerler" veya "Saygılarlar" diye seslenir misiniz? Hayır, değil mi? 

İşte "73'ler" dediğinizde biraz bu duruma düşüyorsunuz. 

Üstelik çoğul bir ifadeye bir daha çoğul ek getirerek, Türkçe açısından da hafiften komik duruma düşmek işin bonusu oluyor.

Sesli görüşmelerde neden garip geliyor? Tam da bu yüzden, vhf-uhf gibi berrak bir ses kalitesine sahip frekanslarda "73'ler abicim" demek, çoğu amatör telsizcinin kafasında ampul yaktırıyor:

"Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyalım ki? Selam de, sevgiler de, yetmezse bir şarkı söyle! (işin şakası tabii ki)

Çünkü ses ile net bir şekilde anlaşıyorsanız, "73'ler" gibi şifreli bir iletişim şekline zaten gerek kalmıyor. İnsan olmak yetiyor.

Ama işin asıl ironisi şu: Telsiz görüşmelerinde sıklıkla yanlış kullanılan bu "73'ler" lafı, aslında bir grup aidiyeti oluşturmanın çok şık bir yolu gibi duruyor uzaktan bakınca. 

Yani, "Bakın ben bu frekanslarda konuşuyorum, sizin gibi sıradan insanlar gibi değilim!" mesajı veren bir hamle. 

Özellikle yeni başlayanlar, bu jargonu ne kadar sık kullanırlarsa o kadar "bu dünyadan" olduklarını düşünüyorlar. Ama unutmayın ki, dilde bir ifade kullanmak onu anlamlı kılmıyor.

"Senin reçeten nedir üstadım!.." diye soracak olursanız onu da yazayım.

Eğer bir amatör telsizciyseniz ve "73'ler" ifadesini kullanmayı seviyorsanız, tamam da, bunun şeyini çıkarmadan doğrusunu kullansanız daha iyi olur. Öncelikle ağız alışkanlığınızı düzeltin.

Her frekansta papağan gibi "73'ler 73'ler" deyip dolaşmanın da karşınızdaki kişi üzerinde "Acaba bu kişi başka kelime bilmiyor mu?" hissiyatı yaratabileceğini unutmayın. 

Sesli görüşmelerde "Selam, sevgiler, hoşçakal" gibi insani ifadeler her zaman bir adım önde olacaktır.

Unutmayalım ki amatör telsizcilik hem teknik bir uğraş hem de sosyal bir iletişim sanatıdır. 

İnsani dokunuşlar, insanı makinelerden ayıran şeydir. Şimdi, hadi bir dahaki görüşmede "73’ler" yerine içten bir selamı deneyelim, ne dersiniz?

Saygılar, sevgiler ve elbette... (ama bu sefer tekil) SADECE 73!..

TA1BE/4 Ertan, Didim-AYDIN

11 Aralık 2024

88'in yanlış kullanımı




Şu "88" in yanlış kullanımı hakkında bir iki şey de ben söylemek istiyorum.😊

HAM radyo dünyasında (yani amatör radyo veya telsiz camiasında), "88" kısaltması "Love and kisses" (Sevgi ve öpücükler) anlamına gelir. 

Bu ifade genellikle karşı cinsten arkadaşlar arasında ya da samimi bir dostluk bağı bulunan kişiler arasında kullanılır.

Ancak bu terim, yalnızca yakın bir bağın olduğu durumlarda tercih edilir ve çoğunlukla kadın operatörlere yönelik bir selamlaşma biçimidir.

Daha genel bir dostça selamlaşma içinse "73" (Best regards - En iyi dileklerimle) kısaltması kullanılır. 

Bu ifade, cinsiyet fark etmeksizin tüm operatörler arasında yaygındır.

HAM radyo kültüründe, erkeklerin birbirine "88" demesi yaygın değildir.

Çünkü "88", sevgi ve öpücük anlamını taşır ve bu mesaj genellikle karşı cins veya romantik/samimi bir bağ olan kişiler arasında kullanılır.

Erkekler arasında ise, yanlış anlamaların önüne geçmek veya daha resmi bir iletişim sağlamak adına "73" (En iyi dileklerimle) ifadesinin kullanılması daha uygun kabul edilir.

Yine de kişisel dostluklara veya kültürel bağlamlara bağlı olarak, "88" ifadesi LGBT+ bireyler arasında sıklıkla kullanılabilir. Ancak bu durum, genel HAM radyo etik kuralları çerçevesinde standart bir kullanım olarak değerlendirilmez ve dikkatle ele alınmalıdır.

Bazen, şaka yollu da olsa birbirlerine "88" diyen erkek operatörlere rastladığımda, "hata yapıyorlar ya da şaka yapıyorlar herhalde" deyip gülümsüyorum. Ancak bu ifadenin asıl anlamı yukarıda açıklandığı gibidir.

Bu tür kısaltmaları doğru bağlamda ve uygun şekilde kullanmak, hem iletişimde yanlış anlamaları önlemek hem de HAM radyo kültürünün etik kurallarını korumak açısından önemlidir.

Not: LGBT'lilerin HAM Radio'daki varlığı. Hem de organizasyon şeklinde. Bir inceleyin hele. http://rara.org/


TA1BE Ertan 73