09 Ekim 2021

Bu ülke koca bir meyhane ...




Bu ülke koca bir meyhane

Cepler para ile dolunca iyi kârhane 

Meyhanedekiler hep sarhoş,

Sefalettekiler hep mayhoş,

Siyasettekiler hep "dır dır" dırlar,

Kimileri de kedi gibi "mır mır" mırlar

Kandırılanlar ise hep birilerini uyuturlar,

"HAM"lık denen şu garip "Meyhane"de...

~ TA1BE/4

Not: Okuduğunu anlaman için 36 sene aynı meyhanenin müdavimi olmak gerek. Saki mi .. O gelip geçici bir fanidir. Her devrin sakisi birbirinden farklıdır... Yeter ki kendine iyi bir saki bulmuş ol. Doldurursun "bilgiyle" o boş kadehini.

13 Temmuz 2021

Makbule TA4CAT olarak havada :))




Bizim evin kuyruklu kızı Makbule 150 soruyu ezberleyip "A"yı kaptığından beri sabahlara dek 40 ve 80 metre bandının fenomeni oldu. Şimdi yorgunluktan uyuya kalmış, ancak QSL'lerini bekliyor. Yakında DXCC alırsa şaşırmam. Havada TA4CAT duyarsanız gorüşmemezlik yapmayın, görüşün. Ne de olsa ilk milli kedi kızımız. Hepinize 88'leri var.

Babası TA1BE/4 73

03 Mayıs 2021

1996 yılından bir QSO ve QSL

Bugün İbrahim Ürüker (TA3CGF) dostumuz bana büyük bir sürpriz yaptı. Kendisine sonsuz teşekkürlerimle...

19 Ocak 1996 yılında yaptığımız paket radyo görüşmesi için kendisine QSL kart göndermişim. O da arşivini tararken bu QSL kartı  bulmuş ve benimle paylaşmış. 

Ne kadar sevindiğimi anlatamam. O zamanlar böyle digital görüşme yapmak çok heyecan vericiydi. Hele şimdi böyle bir kartı görmek beni o günkü gibi çok heyecanlandırdı.




30 Nisan 2021

3.777 Türk Net'ine Müdahale Var!..

 



Herkese "tam kapanamama hapis" günlerinden selamlar...

Şimdi sizleri çok çirkin bir video ile tanıştıracağım. Bu videoyu dün akşam bir vesile ile bir arkadaştan öğrendim. Videoyu birkaç kez dinledim. Frekansta konuşanlar elbette TA'dan bildik tanıdık arkadaşlar...

Gecenin bir vaktinde bizim TA'daki  3.777'ciler biraraya gelmişler. Konuşurlarken kim olduğu, nerden  çıktığı belli olmayan bir kişi ya da kişiler bizimkilerin üzerine bu çirkin müziği (Laughing Policeman Wireless Society adlı eski bir film müziği) yayınlamışlar...

Bizimkiler de sabırla bu durumu sineye çekmişler ve frekanstan bir şekilde olay çıkarmadan ayrılmışlar, frekansta konuşan TA'daki bu arkadaşlara olay çıkarmadıkları için teşekkür ederim... 

(Bu arada TA'daki arkadaşlar çağrı işaretlerini konuşurken birbirlerine vermemişler, keşke verselerdi. Haklı olduğumuz bir konuda yorumlardaki gibi haksız duruma düşmezdik... Hatta bazen Mahmut abi, Kenan abi diye birbirini çağıranlara şahit oluyoruz, onlar da amatör müdür, yoksa illegal midir bilmiyoruz tabii ki...)

Bu videoyu paylaşan Youtube'da Oxford Shortwave Log (Oxford Kısadalga Günlüğü) adıyla paylaşım yapan bir kişi... https://www.youtube.com/channel/UChtXnzopFIr6wTIA6QwIeLw

Bu videoyu ilk bulduğumuz yer ise A71EM'ın (Juma Al Kuwari) Facebook profil sayfası. https://www.facebook.com/juma.alkuwari.1

Biz önce A71EM'ın sayfasından bu şekilde öğrendik. Sonra Youtube'dan da videonun tamamını izledik...

Elbette bu video ile ilgili yorumları okumaya geçtik... İşte o zaman üzüldüğümüz hususlar ortaya çıktı... Okuyunca sizler de benim gibi düşüneceksiniz... 

Ben orada yazılanlara (özellikle Türkler için söylenenlere) hiç girmeyeceğim. Elbet bu paylaşımımı okuyan arkadaşlar bu videoyu Youtube sayfasında paylaşan kişiye TA'ya yaraşır şekilde güzel ve temiz şekilde düşüncelerini yazacaklardır...

Arkadaşlar frekanslar hiçbirimizin babasının malı değildir. Tamam ülkelerin Net frekansları vardır. Herkes orada biraraya gelir ve buluşurlar. Orada sohbet de edebilirler...

Ancak şunu unutmamak gerekir ki; bu frekanslar yakın komşu devletler tarafından (hatta şartlar açıldığında uzak yerlerden bile) duyulan ve izlenilen frekanslardır. 

Örneğin LZ ve SV istasyonlarının net frekansları da bizlere yakındır... Hele ki SV'lar burnumuzun dibinde 3.775 Khz'de net frekansa sahiptirler...

Zaman zaman Türkiye'den LZ ve SV istasyonlarına sataşanlara şahit olduk. Hatta bir zamanlar LZ istasyonlarına TA'dan küfür edenler bile oldu. LZ'daki küfür edilen o arkadaş ne yaptı? Havaya çıkıp "Ben Türkçe biliyorum. Çok ayıp ettiniz. Bana küfür etmenize gerek yoktu. Beni uyarıp biraz daha aşağıya veya yukarıya geçmemi isteyebilirdiniz" dedi... Bu sözleri duyan TA istasyonları mors oldular tabii ki... Utanmışlardır umarım!..

Arkadaşlar aynı şekilde SV (Yunan) istasyonlarının da çoğu Türkçe biliyor. Ve sizin havada işkembeden kübra salladığınız serzenişleri ve küfürleri onlar da işitiyorlar... 

Bunları yapmayın... Bir ikinci şık da şu...

Arkadaşlar sizin kanuni olarak bu bandda (80 metre, 3.5 Mhz'de ve 40 metre 7 Mhz'de) çıkış gücünüz 75 watt'ı aşmamalı... (En son listeyi ve gücü bu adresten okuyun: ( Elektronik Haberleşme Yasası )

Şayet sizler güç gösterisi olarak "yok soba açtım" "yok fırını ısıttım" "yok ateşe biraz daha odun attım" diyerek çıkış güçlerinizi 400 watt'a, 500 watt'a, kilowatt'lara çıkarıp enterfereler yaratırsanız, günün birinde elin oğlu gelir, sizin yayınınızı o da sobasına odun atarak sizin fiyakanızı bozmaya kalkışır... Şımarıklığa ve sidik yarıştırmaya gerek yok frekanslarda. Hele ki biri sizi kafasına taktı mı o frekanstan sizi kovalayana dek hayatta olduğu müddetçe de ayrılmaz... Dünyada böyle şizofren insanlar da vardır bunu bilin...

Bu yüzden bu olay feci şekilde canımı sıktı. Umarım ilktir ve son olur... Lütfen aklınızı başınıza alın... Enterfere yaratıp 2 Khz aşağıdan Yunan ya da 2 khz üstten Bulgar'ları kaçırırız diye gücünüzü açıp milleti başınıza sardırtmayın... Dünya'ya da TA'nın adını kirlettirmeyin...

Bu olayla ilgili olarak ANARAD Derneği olarak araştırma içindeyiz. Elbette bunu kimlerin yaptığını ve hangi gerekçelerle bu çirkin saldırıyı yaptığını bulmakta zorlanabiliriz... Almanya DARC Monitoring System'le ve ulaşabildiğim ülkelerin monitoring sistemleriyle irtibat halinde olacağım, takip ettireceğim 3.777'yi... Bir sonuç elde edersem hepinizle paylaşacağım... 

Hepinize 73

17 Mart 2021

Çanakkale Zaferi'nin 75. Yıldönümü - YM75GP








Yıl 90'lı yıllar. Çanakkale Zaferi'nin 75. yıldönümü sebebiyle TRAC olarak YM75GP özel çağrı işareti alarak yaptığımız çalışmalar ve o günlerde bu çalışmaya emeği geçen tüm dostlara gelsin bu fotoğraflar... 

Bugün aramızda olanlara sağlıklı yaşamlar, aramızda olmayan dostlarımıza da Tanrı'dan rahmet diliyorum...

O yıllarda hemen her sene TÜYAP'ın Tepebaşı'ndaki fuar alanında düzenlenen "Hobi" fuarlarına ücretsiz olarak katılıyor, amatörlüğü yaygınlaştırmak için gelen ziyaretçilere bilgi veriyorduk...

O günlerde bu fuarlara emeği geçen tüm dostlara da bu satırlardan selam olsun... Bu vesile ile 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 106'ıncı yıldönümü de hepimize bir kez daha kutlu olsun...

13 Mart 2021

Erzincan Depremi (13 Mart 1992)





Bundan tam 29 sene önce, 13 Mart 1992 (Cuma günü) tarihinde yerel saatle 19:08'de Erzincan ilinin güneydoğusunda Rihter ölçeğine göre büyüklüğü 6.8 meydana gelmişti... 

Deprem haberini alır almaz, TA1E Aziz Şasa'yla birlikte TA1BE Ertan Yurderi, TA2BU Hüseyin Özdurusu (SK), TA1P Abdullah Yeşim (o zamanlar TA1CCV) hep birlikte özel uçakla önce Erzurum'a oradan da karayolu ile Erzincan iline deprem bölgesine ulaştık... Ve hükümet konağı önünde Sivil Savunma'nın bize tahsis ettiği çadırda yaklaşık 1 hafta telsizlerimizin başında Yunanlı radyo amatörleriyle birlikte görev aldık... Daha sonra o bölgede meslek icabı görevli TA1BM İsmail Karadaş ağabeyimiz de bizlerin ziyaretine geldi... Elbette o günlere dair anlatacağım hatırlarımızda kalan çok anılarım var... O anılar ve anlar tarih sayfalarında yerini aldı... 

O günlerde depremde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet dilerim... Geride kalanlara da sabırlar dilerim... Ayrıca ebediyete göç etmiş değerli ağabeyim Hüseyin Özdurusu'yu (TA2BU ~ TA3GF) rahmetle anıyorum... Mekânı cennet olsun... 

TA1BE Ertan Yurderi 73

18 Şubat 2021

Amatörcü Çocuklar...

Aşağıda yazacaklarım dürüst, namuslu ve işini hakkıyla yapan, dost ve arkadaş kazıklamayan, temiz insanlar (amatörler) için değildir...

Yeni yetme amatörcü çocuklar türedi son zamanlarda bu camia içinde... İşin içine pandemi falan da girince bu yeni yetmeler sağa sola "Nasıl kısa yoldan köşe olurum" diye haber saldılar. 

Öğrendiler ki; "3-5 soru ezberle, gir imtihana al kolayca amatörcü ehliyetini, al-satçı amatörcü çocuğu ol, kısa sürede para kazan, köşe ol..." diye bir şey varmış deyip, eyleme giriştiler... Başardılar da...

Bu yeni yetme amatörcü çocuklar, hemen nerde 30-40 senelik hurdalık cihaz varsa onların peşine düştüler, kilo ile aldıkları hurdaları az bir şey bir yerlerine pamuk sokarak temizleyip (kendilerine göre kozmetik yaparak) bir sürü hurda cihaz bitpazarları da açarak yeni yetme diğer amatörcü çocuklara kakalamaya başladılar...

Hatta bundan nemalananları gören AMATÖRCÜ ÇOCUK OLMAYAN DİĞER UYANIKLAR DA, milletin adını, sanını, işaretini ne bileyim tüm TİRT'lerini kullanarak hurda cihaz satılan amatör bitpazarlarında boy göstermeye başladılar...

Hemen her gün bu milattan öncesinden kalma hurda cihaz alınıp satılan bitpazarlarında artık öyle 100 TL'lerden falan konuşulmuyor... En ucuz moktan cihaz 500 TL'den başlıyor... Kim kimi öperse misali hatta kör tuttuğunu severse misali, millet birbirini sevmeye ve öpmeye başlamış...

Ben çok merak ediyorum. Bu kadar sevmeye ve sevilmeye değer mi o satılan milattan öncesinden kalma hurda cihazlar... 

Adam hiçbir işlevi kalmamış, ahı gitmiş vahı kalmış Halk Bandı el cihazına bile 500 TL fiyat koyup, öpecek ve sevecek adam bekliyor... Alan var mıdır bu tür cihazları bu camia içinde merak ediyorum gerçekten de...

Neyse diyeceğim şu dur ki, bu tür alışverişlerde TACALLBOOK bilgileri şart arkadaş... 

Şart!.. Ancak dikkat edin çağrı işaretiniz sizin üyesi olmadığınız BİTPAZARLARINDA boy göstermesin... Artık adamlar işi genişletmişler... Sizin çağrı işaretinizi ve hatta adınızı kullanıyorlar... Sizin adınıza cihaz bile alıp-satıyorlar...

Sonra ... Sonrasını siz seyreyleyin gümbürtüyü ... Adam diyor ki; Ben şu çağrı işaretliden aldım bu cihazları... Senin ruhunun bile haberi yokken, sen birilerine öyle bir cihaz kakalamış oluyorsun ki, ayıkla sonra pirincin taşını ...

Durun bakalım bu sahtekarlık hangi dürüst bir amatörün başını bir gün ağrıtacak? 

Demedi demeyin... Üyesi olduğunuz veya olmadığınız tüm BİTPAZARLARI'nda kendinizden biri daha var mı diye sorgulayın, sorgulatın ki daha sonra başınız ve şeyiniz ağrımasın...

Ayrıca bu yeni yetme hurdacı alsatçı amatörcü çocuklara (istisnalar hariç) dikkat edin, cihaz alırken doğru dürüst satıcılardan, yerini yurdunu, adresini, telefonunu ve bilumum bilgilerini bildiğiniz kişilerden ve firmalardan alınız... Başınızı boşuna belaya sokmayın...

Herkese 73

29 Ocak 2021

Telsizle geçmişle haberleşmek mümkün mü? - Dizi Tanıtımı




Dostumuz Levent Sasmazel amatör telsizle ilgili kısa bir film paylaşınca aklıma 2000 yılında tüm dünyada gösterime giren uzun metrajlı Frequency - Frekans filmi aklıma geldi. Bu enfes film, film arşivimin en kıymetli hazinesidir. Daha sonra bu filmin farklı senaryo ile dizisi de yapıldı. Dizi yayına girdiğinde TACALLBOOK grubunda bu dizinin duyurusunu aşağıdaki gibi şöyle yapmıştım. 

Umarım bu filmi ve daha sonraki dizisini herkes ilgiyle bulup izler...

Herkese 73

...............

Telsizle geçmişle haberleşmek mümkün mü? 

Frequency (2016 - ) Yeni Dizi 

IMDb; http://www.imdb.com/title/tt5531470/

2000 yılında severek izlediğimiz bir film çıkmıştı ortaya biz amatör telsizcileri de ilgilendiren... Frequency adlı film, arşivlerimizdeki yerini almıştı...

Şimdi de bu filmi diziye çevirmişler... Amerika'da özel bir TV kanalında yeniden yayına girmiş...

Dizinin ilk bölümünü ben de heyecan ve merakla izledim... Sizlere de tavsiye ederim... Gelecek bölümünün adı "Signal and Noise" 🙂

Hatırlayacağınız gibi Frekans (2000) filminde bir New York polis dedektifi, 30 yıl gelecekteki oğlu ile bağlantı kurabiliyor.

İkilimiz tarihteki trajik olayları değiştirmek için birlikte çalışmaya başlıyor.

Bu sırada kendi karmaşık ilişkilerine de bir çeki düzen verme şansı elde etmiş oluyorlar.

Yeni Frekans dizisinde ise 2016 yılında polis dedektifi bir kadın, babasının gençliği ile iletişim kurmanın yolunu buluyor.

Dedektif Raimy Sullivan (Peyton List) bulunması zor bir doğa olayı sonucunda amatör bir telsizle bir frekans yakalar.

Bu sayede yıllar önce (1996) kendisini terk eden ve ölen babası Frank Sullivan (Riley Smith) ile konuşmanın mümkün olduğunu keşfeder.

Oluşturdukları bu bağlantı sayesinde faili meçhul bir cinayet davası üzerinde birlikte çalışırlar.

Ancak geçmişte yaptıkları değişiklikler kelebek etkisi yaratarak günümüzde istenmeyen gelişmelere yol açar....

16 Ocak 2021

ANARAD Dergileri ...




Bir zamanlar 2000'li yıllarda dergi girişimimiz olmuş fakat ne yazık ki bu yayınımız da uzun süreli olmamış, belli birkaç sayı sonra yayınımızı durdurmuştuk...

15 Ocak 2021

TRAC Bulten hakkında ...





1985 yılına dek çıkan TRAC dergileri maddi imkansizliklar sonucu yayın hayatına son verdikten sonra aradan geçen 12 yıl sonra dernek "Aylık Bülten" çıkartarak yeni dergi çalışmalarına başlamıştı... O bültenler de ne yazık ki 20'li sayılarda yayın hayatına son vermişti. 

Günümüzde 80 milyonluk ülkede bilmem kaç bin amatör sayımızla övünürken basılı bir dergimizin olmayışı ayıplarımızın en büyüğü... Umarım gelecekte ülkemizde basılı bir dergimiz yine olur... Tıpkı QST dergisi gibi tıpkı CQ dergisi gibi...

1995 Turkish Callbook




O yıllarda tabii ki internet falan yok. CALLBOOK'lar basılı halde. Elinizin altında.  Bir çağrı işareti duyduğunuzda hemen girip bakıyorsunuz.