14 Ekim 2013

Tamara Anna mı, Trabzon Ankara'mı?

 



Günlerden bir gün bu yazının yazılmasına konu olan olay, sosyal medya yazışmalarında tartışma konusu olur...

Olay dedimse öyle vurdulu-kırdılı bir olay değildir... Sadece havadaki bir konuşma şekli üzerine sosyal medyada hararetli bir tartışma başlatılmıştır...

Nedir bu olay? Önce onu öğrenelim...

TA radyo amatörleri kendi aralarında 7092 de gelişi güzel şekilde birbirlerine "Tamara Anna" ile başlayan prefix işaretlerle hitap etmişlerdir. Bu konuşmayı izleyenler elbette bunu tartışma konusu yapacaktır. Neden Rus fonotik alfabesi kullanılıyor da, milli fonotik alfabe kullanılmıyor? diye sorgulamalar başlar...

İşte tam bu arada ben de bu yazıyı kaleme almışım...

Tamara Anna mı, Trabzon Ankara'mı?

Hadi konuya Rusya'dan girelim, Türkiye'den çıkalım...

Tatyana Anna, Tamara Anna .. Trabzon - Ankara ... 🙂

Sovyetler Birliği dağılmadan önce büyük güçtüler ve kendilerini birbirlerine ifade ederken kendi fonotik alfabeleriyle sesleniyorlardı... Hâlâ da bu alışkanlıklarını sürdürüyorlar, sürdürmekte ısrarlılar...
Rusların bu konuşma şeklinde "BİZ içimizde BİR'iz, BİR'likteyiz, GÜÇ'lüyüz"ü sanki başkalarına anlatmak isterler... QSO'larını dinlediğinizde bu uyumu anlayabilirsiniz...

Ha bazı uluslar vardır ki bunlar milliyetçiliklerini asla elden bırakmak istemezler... Örneğin Fransızlar... Fransız telsizciler yaptıkları QSO'larında genellikle Fransızca konuşmayı tercih ederler... Siz İngilizce konuşsanız bile, ısrarlı bir şekilde size Fransızca yanıt verirler ve insanı tirt ederler...

Dünyanın sayılı dillerinden olan İspanyolca da öyle... İspanyollar kendi aralarında QSO'ya başladıklarında araya bile giremezsiniz...

İtalyanlar ise fonotiklikleriyle ünlüdürler... Güzel konuşmayı severler ve diksiyonları akıcı, güzeldir... Şiirsel tarzda konuşurlar...

İngilizler ise Amerikanvari'likten çok sanki Lord'lar Kamara'sında ciddi bir konuyu anlatır gibi konuşurlar...

Neyse, yine gelelim bizim ülkemize ... Elbette bizim ülkemizin çeşitli kamu kuruluşlarının (3222 sayılı yasa öncesi) kendi çevrimlerinde de milli fonotik alfabe kullanılıyordu... (Askeri, Orman, vs.. vs..) Askeri'yenin de içinde (Deniz - Kara - Hava) bambaşka fonotiği vardır... Hâlâ da zaman zaman ulusal çevrimlerinde sıklıkla kullanılır...

3222'den sonra biliyorsunuz ilk olarak Citizien Band serbest bırakıldığında da milli fonotik alfabeyle kullanılması zorunluluğu vardı... (Tabii ki hiçkimse bunu kullanmadı, kullanmasını bilmedi, bilinçsizce kullanıldı yahut... Vs..)

Elbette kendi içimizde yaptığımız QSO'larda milli fonotik alfabe kullanılabilinir... Bunda hiçbir mahsur yoktur... Hatta güzel bile olur kanısındayım...

Yurtdışı QSO'larında da uluslararası fonotik alfabeyle konuşma zorunluluğu zaten vardır !!! Şayet bu fonotikle konuşmaz isen adam seni hiç anlamaz... (Ancak dediğim gibi diğer ülkeleri alıştırmaya bağlı her şey... Gün gelir, onlar da bizi dinleye dinleye Tango'nun Trabzon, Alfa'nın Ankara olduğunu anlarlar (mı acaba?) ...)

Bu bir anlayış, izam ve nizam şeklidir... Uygulamayla gerçekleştirilebilecek bir şeydir... Zaman gerekir... Sabır gerekir, vs.. vs.. vs...

Herkese yetmişüç

Trabzon Ankara Bir Balıkesir Edirne kesme Dört